“`html

Üsküdar Üniversitesi’nden Vitamin Alımı Hakkında Önemli Bilgiler

Üsküdar Üniversitesi Tıp Fakültesi Fizyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Halis Köylü, vitaminlerin nasıl, ne zaman ve ne şekilde alınması gerektiğine dair dikkate değer açıklamalar yaptı.

Vitaminlerin Yanlış Kullanımı Metabolik Eksikliklere Sebep Olabilir

Vitaminlerin, normal vücut işlevlerinin sürdürülmesi için hayati öneme sahip organik bileşikler olduğunu belirten Prof. Dr. Köylü, “Vücut bu bileşenleri üretemediği için onları besinlerden almak zorunludur. Doğal olarak çeşitli gıdalarda bulunan vitaminler, bazıları günümüzde yapay olarak da üretilmektedir. Vitaminler, vücut metabolizması için küçük miktarlarda gerekli fakat hücrelerde üretilemeyecek organik maddelerdir. Vitamin ihtiyacının miktarı, bireyin büyüklüğü, büyüme hızı, spor yapma durumu, hastalıklar, ateş, gebelik ve emzirme gibi birçok faktöre bağlı olarak değişir. Yeterince vitamin alınmaması ya da yanlış şekilde tüketilmeleri, metabolik eksikliklerin başlıca nedeni olmaktadır.” şeklinde konuştu.

Vitaminlerin Bozulma Riski

Vitaminlerin enerji vermediğini, hücre yapısına katılmadığını ve sindirilmediğini vurgulayan Prof. Dr. Halis Köylü, bazı vitaminlerin enzimlerin yapısında koenzim olarak görev yaptığını ifade etti. “Bu vitaminlerin eksikliği biyokimyasal tepkimeleri durdurabilir. Ayrıca, vitaminler oksijen, güneş ışığı, ısı ve metallerle temas ettiğinde bozulma riski taşırlar.” dedi.

Tanımlanan 13 Farklı Vitamin Var

Prof. Dr. Köylü, şu ana kadar A, B kompleks (B1, B2, B3, B5, B6, B7, B9, B12), C, D, E ve K vitaminleri olmak üzere toplamda 13 vitaminin tanımlandığını belirtti. “Dokuz vitamin (B kompleks ve C vitaminleri) su ile çözünürken, dört vitamin (A, D, E ve K) yağda çözünür. Su ile çözünebilen vitaminler besinlerden kolayca alınır ve vücutta hızla atılır. Bu nedenle, vücutta yalnızca az miktarda depolanabilirler. Ancak, B12 vitamini bu kuralın bir istisnasıdır; karaciğerde 3-4 yıl yetecek kadar depolanabilir.” dedi.

Vitaminlerin Enerji Dönüşümündeki Rolü

Vitaminlerin, hücrelerin özel işlevleri için gerekli olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Köylü, “Suda çözünen vitaminlerin çoğu çeşitli enzimlere koenzim olarak görev yapar. Ancak yağda çözünen vitaminlerin çoğu bu işlevi üstlenmez; yalnızca K vitamini koenzim işlevine sahiptir. Vitaminler besinlerin enerjiye dönüştürülmesinde katalitik rol oynar. Her bir vitaminin vücutta farklı işlevleri vardır; bazıları antioksidan olarak görev yaparken, diğerleri doku büyümesi ve farklılaşmasında etkilidir.” diye ekledi.

Bebeklerin K Vitamini İhtiyacı

D vitamininin güneş ışığı ile deride sentezlendiğini, K vitamininin ise bağırsak bakterileri tarafından üretildiğini söyleyen Prof. Dr. Köylü, “Bebeklerin bağırsak florası ve K vitamini depoları yetişkinlere göre daha azdır; bu nedenle daha fazla K vitamini almaya ihtiyaç duyarlar.” diyerek vurguladı.

Vitamin Emilimi ve Sağlığı Üzerindeki Etkileri

Vitamin emiliminin, vücutta önemli biyokimyasal reaksiyonlarla ilişkili olduğunu belirten Prof. Dr. Köylü, “Yağda çözünebilen vitaminler, bağırsaklarda çözünmezler ve emilme süreci için safranın ve pankreas enzimlerinin varlığına ihtiyaç duyarlar. Eğer bu bileşenler eksikse, vitamin emilimi sonucunda azalma görülebilir.” dedi.

Yüksek Düzeyde Vitamin Alımının Riskleri

Prof. Dr. Köylü, yağda çözünebilir vitaminlerin (A, D, E, K) aşırı miktarlarının toksik olabileceğine dikkat çekerek, “A vitamininin fazlalığı baş ağrısı, saç dökülmesi ve kemik ağrılarına neden olabilir. D vitamini fazlalığı, kalsiyum birikimlerine yol açarak böbrek sorunlarına yol açabilir.” ifadelerini kullandı.

B6 Vitamininin Yüksek Alımı Sağlık Sorunlarına Yol Açabilir

Ayrıca, su ile çözünebilen vitaminler fazla alındığında sağlık sorunları yaratmadığı düşünülse de, yüksek B6 vitamini alımının periferik nöropatiye yol açabileceği belirtilmiştir.

Vitamin Takviyeleri ve Sağlık Üzerindeki Etkileri

Günlük ihtiyaçların aşmaması koşuluyla vitamin desteklerinin, yetersiz beslenme ve emilim bozukluğu gibi durumlarda faydalı olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Köylü, “Ancak, vitamin takviyelerinin kanser veya kalp hastalılarına karşı koruyucu etkisi olduğuna dair kesin bir kanıt bulunmamaktadır. Birçok uzman, vitaminlerin taze sebze ve meyve şeklinde alınmasının daha uygun olacağını savunmaktadır.” dedi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

“`